Gurşun Hardan Açıldı Romanı ve Dede Korkut / Bahadır Gücüyeter

Dede Korkut Kitabı edebiyat dünyasının üzerinde hemfikir olduğu cihetle Türk edebiyatının en önemli eserleri arasında yer almaktadır ve Dede Korkut Hikâyeleri özellikle destandan romana geçişte kurgusal Türk edebiyatının en önemli kilometre taşlarından biridir. Dede Korkut Hikâyeleri, ihtiva ettiği anlatım biçimi ve üslubuyla hemen her sahadaki Türk edebiyatlarına belirgin bir biçimde etki etmiş ve bu edebiyatlar üzerinde izler bırakmıştır. Dede Korkut Hikâyelerinin bu türden izlerinin sürülebileceği bir alan da hiç kuşkusuz İran Türk hikâye ve romanıdır. Çeşitli sebeplerle hikâye ve roman türünde gelişimini tamamlamakta zorlanan İran Türk edebiyatındaki birçok örnekte Dede Korkut Hikâyelerinin izlerini görmek mümkündür. Bu izler kendisini kurgu, anlatım, üslup, şekil ve işlevsel unsurlar gibi çeşitli şekillerde göstermektedir.

…Sınırlı süre içerisinde Dede Korkut etkisinden bahsedeceğimiz… isim… Eyvaz Taha olacak.

Hem edebiyat ve dil teorileri konusunda hem de hikâye ve roman alanında İran Türklüğünün yetiştirmiş olduğu genç yeteneklerden biri olan Eyvaz Taha’nın Gurşun Hardan Açıldı romanında…  Dede Korkut’un izlerini görmemiz mümkündür.

Postmodern bir tarzda yazılan bu roman, içerisinde birçok kültürel unsuru ihtiva etmektedir. Dede Korkut Boylarında sıkça rastladığımız halk hekimliği uygulamalarına Eyvaz İran Türk Hikâye ve Romanında Dede Korkut’un İzleri 93 Taha da yer vermiştir. Ayrıca roman kahramanının annesi oğluna bir nazar boncuğu verir ve bu boncuk sayesinde artık ona kimsenin herhangi bir zarar veremeyeceğini söyler [Taha 2006: 72]. Bu durumun benzeri Basat’ın Tepegöz’ü öldürmesi boyunda karşımıza çıkar. Tepegöz’ün peri anası da roman kahramanının annesinin yaptığının bir benzerini yapar ve Tepegöz’e zarar gelmemesi için onun parmağına bir yüzük takar.

Romanda dikkat çeken önemli bir nokta da özellikle âşıkların ve yaşlı kişilerin toplumdaki değeri ve ağırlığıdır. Bunu yazar, Ayazbeyli ve Sarıhanbeyli tayfaları arasında çıkan kavgayı anlatırken kavganın nasıl sona erdirilebileceğini açıklar:

“Sözü ağzında ġaldı. Sapand daşı deymişdi alnının ortasından. Bu da döyüşün başlangıcı démek idi. Harayçılıġ burda kâra gelir. Harayçı olmadı. Ġopuz atan, yaylıġ seren olsaydı tutaġlaşma başlamayacaġdı. Ġasebenin âşığı ölenden beri, daha ġopuz atan olmur. Ağ saġġallar déyirler, -ġebrine nur yağsın kişinin, ġopuzu adamların üstüne atan kimi dâva kesilirdi. Sözünden çıhan olmurdu onun. İndi ümidimiz önce Allah‘adır, sonra yaylığa. Öten döne üç gün, üç géce ġanlı toġġuşmaların ardınca yéne de yaylıġ dadımıza çattı. Nenem ağ yaylığını ġarşı tayfa döyüşçülerinin ayağı altına serdikde, vuruşma dayandı. Bizimkiler nenenin bu işine acısalar da ġarşı tayfa adamları bir sesle: -Nenenin yaylığından kéçmek olmaz, ağaçları yére atın!- dediler” [Taha 2006: 39].

Eyvaz Taha burada Dede Korkut geleneğinin bir yansımasını gözler önüne serer. Hepimizin malumu olduğu üzere Dede Korkut, Oğuz’un bilicisi idi ve kimin ne müşkülü olsa ona danışırdı ve onun söylediğinin dışında da iş görmezlerdi. Romanda ifade edilen şekliyle aşığın kopuzunu dövüşen kişilerin arasına atması ve bunun üzerine dövüşenlerin kavgayı bırakmaları Korkut Ata geleneğini devam ettiren âşığa gösterilen hürmeti gözler önüne sermektedir.

Sonuç olarak batılı anlamda hikâye ve roman türünün çeşitli sebeplerle oldukça geç bir dönemde ortaya çıkması ve uygulanan baskılar dolayısıyla sözlü gelenek İran Türklüğü arasında oldukça gelişmiştir. Sözlü geleneği devam ettiren âşıklar destanları ve halk hikâ- yelerini aktarım vazifesini başarıyla yürütmüşlerdir.

Anlatmaya bağlı edebi metinler alanında eser veren sanatçılar da bu kaynaktan beslendikleri için eserlerinde kullandıkları üslupta ve anlatım biçimlerinde Dede Korkut’un izlerini farklı şekillerde görmek mümkündür. Yazılan diğer eserler de bu gözle incelendi- ğinde bu durum daha da belirgin olarak anlaşılacaktır.

_____________________________

Kaynak:

Bahadır Gücüyeter, İran Türk Hikâye ve Romanında Dede Korkut’un İzleri  (Traces of Dede Korkut in Iran Turkish Stories and Novels Do), Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi/Journal of Turkish World Studies 15/2 Kış-Winter 2015

دیدگاهتان را بنویسید

نشانی ایمیل شما منتشر نخواهد شد. بخش‌های موردنیاز علامت‌گذاری شده‌اند *